TOPKAPI SARAYI MUTFAKLARI
Tarih: 2012
Yer: İstanbul
İşveren: İl Özel Dairesi (Teğet Mimarlık bünyesinde)
Proje: Konsept Tasarım, Restorasyon
Alan: 2500 m2
Saray mutfakları; fonksiyonel biçimlenişi, kütle oranları ve yapım tekniği ile Osmanlı mimarisini ve saray
yaşantısını simgeleyen önemli yapılardan biri olarak
16. yüzyılda Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir.
İçine kapalı bir avlu etrafında konumlanmış mimari
planı ile (mutfak, iç avlu, koğuş hacimleri) tarihi mutfaklar, müze içinde bir müzedir.
Ana tasarım prensibi tüm dekoratif, elektrik ve mekanik sergi bileşenlerini; duvarları ve zemini zedelemeden yüzer bir sistem halinde kurgulamaktır. Sergi; özgünlüğünü büyük ölçüde yitirmiş koğuşlar
ve yapının kendisinin de bir sergi objesi olarak ele
alındığı özgün mutfaklar kısmı olarak iki bölümde ele
alınmıştır.
Koğuşlar bölümü için hazırlanmış bir restorasyon
projesi olmaması nedeni ile bu bölüme basit onarım
önerilebilmiş ve özellikle objelerin çok sayıda olduğu
Çin, Uzak Doğu ve Avrupa porselen koleksiyonları bu
bölüme yerleştirilmiştir. Özgün mutfaklar bölümü ise
deneyime ve bilgilendirmeye dayalı, obje yoğunluğu
koleksiyon mekanlarına oranla daha az olan, binaların
ve objelerin nasıl kullanılmış olduklarına dair hikayelerin öncelikli olduğu bir sergi anlayışı ile ele alınmıştır. Gene bu kısımda “500 Yıllık Osmanlı Mutfak
Kültürü ve Sanatı”nın çeşitli yazılı ve görsel medya ile
anlatılması amaçlanmıştır. Bu düşünceyle mekanda
tarihi mutfak objelerinin yanısıra bu kültüre ait bilgi
ve hikayelerin yer alacağı dijital ekranlara ve panolara
yer verilmiştir.
Projelendirme aşamasında modern restorasyon yaklaşımları izlenmiş; mevcut yapının daha iyi algılanması
amacıyla yeni strüktür tarihi yapıyla kontrast yapacak
biçimde düzenlenmiştir. Eski ve yeninin bu kontrastı
yapının algılanışını arttırırken aynı zamanda Topkapı
Mutfakları kullanılan yeni teknoloji ile uluslararası
sergileme standartlarına ulaşmış, konforlu bir müzeye dönüştürmektedir. Bu yaklaşım, Venedik Tüzüğü
Madde 12’de yer alan ‘‘Eksik kısımlar tamamlanırken,
bütünle uyumlu bir şekilde bağdaştırılmalıdır; fakat
bu onarımın, aynı zamanda sanatsal ve tarihi tanıklığı
yanlış bir biçimde yansıtmaması için, özgünden ayırt
edilebilecek bir şekilde yapılması gereklidir.” yaklaşımıyla da örtüşmektedir.
Koğuşlar Bölümü:
Çin, Uzak Doğu ve Avrupa porseleni koleksiyonları
için düzenlenmiştir. Bölüm için tasarlanan vitrinler
objelerin çeşitliliği göz önünde tutularak yükseklikleri değişebilen, takılıp çıkarılabilen esnek raf ve
aydınlatma sistemleri ile tasarlanmıştır. Ayrıca koğuş
mekanlarına koleksiyonları anlatan, bilgi amaçlı film
ve video gösterimleri için projeksiyonlar yerleştirilmiş
ve mekanlardan biri gösterim odası olarak düzenlenmiştir. Gelen ziyaretçilerin müzenin bu kısmı ile ilgili
bilgi, broşür, harita vb. alması amacı ile de bir danışma
birimi tasarlanmıştır. Bu bölümün zemini mermer ile
döşenmiştir. Bu kısımda tesisat basit onarım sırasında
sıva altı olarak düşünülmüş ve projelendirilmiştir.
Mutfak Bölümü
(Yeni Platform ve Vitrinler)
Bu platformun yerine getirdiği işlevler şöyle
sıralanabilir:
• Platform, yapının duvarları ve ziyaretçi arasına
bir mesafe koyarak yüzeyleri muhtemel zarar ve
aşınmalardan koruyup, yapıyı da sergilenen bir
obje haline getirmektedir.
• Düz yüzeyleri, rengi ve dokusuyla yarattığı kontrastın eski ve yeni arasında kurduğu gerilimli
ilişki hem yeni eklenenin hem de korunanın
algılanmasını kolaylaştırmakta ve güçlendirmektedir.
• Yükseltilmiş döşeme, tesisat kanallarının özgün
duvar ve döşemelerini zedelemeden ilerleyebileceği ve kolay müdahaleye olanak sağlayan
fonksiyonel bir alt hacim oluşturmaktadır.
• Bunların yanı sıra elektrik ve mekanik aksam da
duvarlar yerine, tasarlanan tesisat direklerine
tespit edilmiştir.
• Zaman içerisinde aşınmış, özgünlüğünü kaybetmiş ve düzgün bir yürüme yüzeyi oluşturmaktan
uzak mevcut döşeme üzerine kurulan yeni platform, ziyaretçiler için yürüme konforu sağlamaktadır
• Platformda kullanılan malzeme, ortamın
akustiğini müze standartlarına yaklaştırmaktadır.
Ayrıca yüzeyin bitiş malzemesi olan mat PVC,
ortamdaki ışığı yutmakta ve dikkati vitrinlere
yöneltmektedir.
• Yükseltilmiş döşeme bileşenleri; çizilmeye, yüke
ve neme dayanıklılık, kolay temizlenebilme ve
onarılabilir olma gibi fiziksel özelliklere de sahiptir. Yeni döşeme, malzemesi, rengi ve dokusuyla
vitrinlere tırmanarak gözü tırmalamayan monokrom bir topoğrafya oluşturur.
• Vitrinler, bu döşeme malzemesinin yükselerek
oluşturduğu bazalara oturmaktadır. Müzede
sergilenecek tarihi objelerin yanı sıra yapının
kendisinin de bir sergi objesi olduğu göz
önünde tutulduğundan, vitrinlerin baza üstlerinde cam kullanılarak şeffaflık sağlanmıştır.
Aydınlatma ve Havalandırma:
Yapının genel aydınlatması pencere ve kubbe
ışıklıklarından sağlanmıştır. Objeler ise vitrinlerin
içerisinde özel olarak aydınlatılmıştır. Böylece orijinal
halindeki gibi doğal günışığı ile aydınlanan mekanlarda vitrinler öne çıkarılmıştır. Tek istisna olan Helvahane bölümünde vitrinler kullanılmamış, bu kısımda
özgün mutfaklar canlandırılmıştır.
Buradaki genel aydınlatma gergi çubuklarına tespit
edilmiştir. Bacalara yerleştirilen pnömatik kapaklar
kullanılarak mekanın havalandırması da aynı yaklaşımla, doğal olarak sağlanmıştır.